12 Mart 2014 Çarşamba

11 Mart 2014 Salı

İstiklal Marşımızın, Türkiye Cumhuriyeti Resmi Marşı olmasının 93. yıl dönümü kutlu olsun


İstiklal Marşımızın, Türkiye Cumhuriyeti Resmi Marşı olmasının 93. yıl dönümü kutlu olsun !
Osman Zeki Üngör ve Mehmet Akif Ersoy Ruhunuz Şad Olsun..
Marş`ta namı geçen Şehitlerimizin Ruhu Şad Olsun..
Mekanlarınız Cennet Olsun !

Mavi Dalga: Hayatı Dalgalı Gençlerin Hikayesi

Zeynep Dadak ve Merve Kayan’ın ilk uzun metraj filmi Mavi Dalga 2013 Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’nden ‘En iyi ilk film’ , ‘En iyi senaryo’ ve ‘En iyi kurgu’ ödüllerini almayı başardı.
Mavi Dalga, yazın bitişiyle okullarına başlayan, akılları karışık, bir yandan üniversite tercihleriyle, bir yandan aşk hayatlarıyla liseyi bitirmeye çalışan Deniz ve arkadaşlarının ergenlik dönemlerini merkezine alıyor. Deniz’in ailesi maddi durumları yerinde, işinde gücünde insanlardır. Genel olarak onun hikayesini izlesek de bu vesileyle lisede okuyan, geleceğe dair hayalleri ve umutları olan ergenlerin dünyasına gireriz.
Deniz ve arkadaş grubu üniversite hayatlarını beraber geçirmeyi planlamaktadırlar. Deniz bu planları sonradan bozacaktır. Grubun diğer üyeleri tarafından hayal olarak görülse de rehberlik öğretmeni Fırat’a karşı hisleri, Deniz’e göre karşılıksız değildir. Aralarında bir şey geçmese de kısa süreli yakınlaşmaları bunun böyle olduğunu bize gösteriyor. Lisede üst sınıflara ya da öğretmenlere karşı hissedilen yoğun duygular, genel bir ergenlik göstergesidir. Film yer yer sıkıcı dialoglarına rağmen, kararsız, ne yapacağını bilemeyen, geleceğin yükünü daha omuzlarına almamış gençlerin hayatlarına, çoğumuzun da kıyısından köşesinden bağ kuracağı şekilde değinmeyi başarıyor.

Evde verilen gizli partiler, habersiz içilen sigaralar, biralar, ilk aşklar, sevişmeler, öpüşmeler, dedikodular, aileden saklananlar ve söylenen yalanlar, v.s lise yıllarında çoğu kimse bir şekilde bu tür hadiselerle karşılaşmıştır. Mavi Dalga bu anlamda başarılı bir gençlik filmi olmayı başarıyor. Bir yandan da anadolu şehrinde yaşamak, genç olmak nedir duygusunu veriyor bize. Büyükşehir de yaşamak gibi değildir olanakları kısıtlı şehirlerde yaşamak.
Karakterin ruhsal değişimine tanıklık ettiğimiz film Türk Sineması’nın gençlik filmlerine olan açlığını yahut bu yöndeki boşluğunu doldurarak, yeni kapılar açmasına olanak sağlıyor diyebilirim. Çünkü Amerikalıların türbanlı ve fesli Türk algısı/imgesi gibi, Anadolu sadece uzaklara bakan, işçi, fakir, orta yaş krizi geçiren insanlardan ibaret değil.
7 Mart’ta vizyona giren olan Mavi Dalga filmini izlemenizi kesinlikle öneririm. Hayatı sorgulamanın yaşı yoktur, gençliğini unutanlar, ben de bu yoldan geçtim diyenler olacaktır filmin sonunda. Keyifle izlemeniz dileğiyle.
Doruk Önal - twitter.com/Sosyokopat
Not: Bu yazı daha önce radyozimbirti.org 'da yayınlanmıştır. 

Yönetmen: Zeynep Dadak, Merve Kayan
Oyuncular: Ayris Alptekin, Onur Saylak, Barış Hacıhan, Nazlı B

Kaç ayakkabı kutusuna sığar 15 yaşındaki bir çocuğun canı?

Berkin, hepimizi  büyük utancımızla yüzyüze bırakarak gitti. Hangi günün sabahı beni bu kadar acıttı bilemiyorum. Hayatın devam etmesi ilk kez bu kadar canımı yakıyor. İlk kez yaşadığım için bu kadar utanıyorum. Üşüyorum,  iliklerime kadar tir tir titreyerek üşüyorum... Sonsuz uykusunda diyemiyor insan, diyemiyorum. Kardeşim, eşim dostum ölmüş gibi değil, bizzat ben ölmüşüm gibi hissediyorum. İsmini her andığımda yüzümde bir hüzün oluşuyor, nefesim kesiliyor, elinin sızlayan boşluğunu duyuyorum avuçlarımda.
Bir ekmek için çıktığın sokağı bir daha göremeyeceksin Berkin. Bir daha dönemeyeceksin. Ekmek o kadar pahalı ki, ölsen bile bir ekmeği elde edemeyeceksin.  Oysa bir tenefüs daha yaşayabilseydin Berkin, bir tenefüs daha, bu ülkenin umudu bir alev misali büyütecektin. Ama gittin. 269 gün direnebildiğin bu ülkenin suskunluğuna. 14 yaşında girdiğin komadan, 15 yaşında bir tarih olarak çıktın. 15 yaşında, 15 kiloluk bedeninle tabutunda eller üstünde taşınacaksın. Oysa ne de güzel söylemiştin ölmeden evvel, "El üstünde taşınmak için illa da tabuta mı girmek gerekiyor"?
Gittin berkin, arkanda bir sabaha hep birlikte ağlayarak uyanan binler, on binler bıraktın. Gittin, koskaca bir ülke çocukluğunu kaybetti. "Emri ben verdim, ben" ve "Polis benim emrimle destan yazdı" diyenlerin evlatlarımızı aramızdan almasına göz yummasaydık, sessiz kalmasaydık, biz uyanabilseydik, sen de uyanırdın belki Berkin. "En büyük spor, umuduna doğru koşmaktır" diyordun, sen koştun, biz kaldık Berkin. Sen koştun, biz kaldık.
Bir futbol takımı için stadlar dolduran,
Bir ünlü için konser alanlarına akın eden
Parti mitinglerinde arzı endam eden,
Üç kuruş para için nice Berkin'i, Uğur'u, Abdullah'ı, İsmail'i, Medeni'yi kurban eden,
Binlerce kilometre ötedeki mazlumlar için sokağa çıkıp da Berki'ni görmeyen sizler, uyanın. Berkin uyanamadı, siz uyanamadığınız için uyanmadı. Artık uyanın.
"Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında
bir teneffüs daha yaşasaydı
tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür
devlet dersinde öldürülmüştür"
Bir ekmek için çıktığı sokakta vuralarak öldürülen Berkin için ekmeğinizi alın ve sokağa çıkın. Ayakkabı kutularına milyon dolarlarla birlikte 15 yaşında bir çocuğu gömen zalime karşı EKMEĞİNİZİ ALIN VE SOKAĞA ÇIKIN.

Berkin'i öldürdünüz

Berkin'i öldürdünüz!
5,0
    

Hala içi gülen kocaman o kara kara gözleri insanın içini delercesine bakıyor.
Berkin,14 yaşında yaşamından zorla vazgeçirtilen Berkin.
Bu gün sabah saat 07.00’de gelecek günleri ile coşkusu ile heyecanları ile sevgileri ile sevdaları ile umutları ile vedalaşan Berkin.
Affet Berkin, affet bizleri.
Berkin 13 yaşında idi vurulduğunda.
Öyle gösteride filan da değildi. En doğal insan haklarından protesto etmek hakkını filan da kullanmıyordu. Polise şiddetle cevap vermişliği de yoktu.
Evinden ekmek almaya gidiyordu.
Hesabından yaptığı tek Tweet’te “o iki günlük kişiyi seçti, sözde geçen seneden beri beni seviyordu” yazmış.
Belli ki sevdalı ve aşk filizini taşıyordu masum yüreğinde. Belki ilk sevdası idi.
Yaşamak istiyordu sevdasını ama onu seçmemişti sevdiği.
Onu seçen polisin gaz fişeği oldu.
Ekmek almak için evden çıktığında.
Abileri tercihlerini özgürlükleri nefessiz bırakmaya çalışan, baskıyla yaşama müdahale eden zihniyete karşı protesto haklarını kullanırken, o masum yüreğinde taşıdığı sevdası ile ekmek almak için çıktığında.
Affet Berkin, affet bizleri.
Hala içi gülen kocaman o kara kara gözleri insanın içini delercesine bakıyor.
Berkin Elvan öldürüldü.
EYYY kahraman polisim destan yazdı diyen zihniyet;
Dün de polis destan yazmaya devam ediyordu, Okmeydanı Hastanesinin önünde.
Berkin Elvan’ın arkadaşlarına karşı bu kez Sabahtan başlamıştı, gaz kullanmaya. Yine çocuklara üstelik.
Ölümlere kayıtsız kalın, çocukların üzerine polis gönderin, destan yazan kahraman polisim deyin
Nerede kaldı sizin Allah korkunuz?
Güç çılgınlığı mı, güç zehirlenmesi mi, sizin ki ne, facialar destanı mı?
Devletin bireyini koruyamadığı bir sistemi kuramadığımız için affet bizi.
Çocuklarını dahi koruyamayan bir zihniyeti değiştiremediğimiz için affet bizi.
Vicdanlı olanlar dayanamıyorlar.
Kaç polisiniz intihar etti?
Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar resmi açıklamada, “2013 yılında 40 polisin intihar ettiğini söyledi.”
Genel Müdür “sosyal medyadaki eleştirilerin vakaları artırdığını öne sürdü”, devlet zulmünden ise söz etmedi.
Yalanlarla bezenen zulüm destanı.
Dünyaya da rezil oluyoruz.
Birey olarak yaşadığım ülkemde beni dünyaya rezil etme yetkisini size kim verdi?
Size oy verenler de kendilerini temsilen yalan söyleme yetkisini size vermiş olamazlar.
Daha geçen de AB Bakanlığı AB’ne yaptığı savunmada;
“Gezi olaylarında polisin cezasız kalmadığını, hukuka yürütmenin hiç müdahale etmediğini” bildiriyordu.
Berkin Elvan’a gaz fişeğini atan kim eyyy Devlet?
En birinci görevi bireyin yaşam hakkını korumak olan eyyy Devlet?
Bunun hesabını kim verecek?
Ukrayna’da gördüğünüz POLİS HALKIN ÖNÜNDE DİZ ÇÖKÜP ÖZÜR DİLEDİ…
Sızlar mı diye sormuyorum, bir parça da olsa vicdanınız kaldı mı?
Berkin Elvan vurulalı 269 gün oldu.
Ne yaptınız?
Kendi evlatlarınızla paraları sıfırlamak için uğraşmak mıdır sizlerin ki?
Yine sussun herkes, yine yalanlar, masallar mıdır sizlerin ki, öyle midir?
Berkin Elvan’ın kara kara içi gülen, umut dolu delip geçen bakışlarını ne kadar görmezden geleceksiniz?
Gözlerine bakabiliyor musunuz?
Korkmayın, bakın gözlerine, orada kendinizin nasıl görüldüğünü de göreceksiniz.
Berkin Elvan öldürüldü
Berkin Elvan’ı öldürdünüz.
269 gün devam edebildi yaşam mücadelesine,16 kiloya düşmüştü.
Berkin,14 yaşında yaşamından zorla vazgeçirtilen Berkin.
Hala içi gülen kocaman o kara kara gözleri insanın içini delercesine bakıyor.
Hayat sustu…


Trabzon’da futbol katliamı

Trabzon’da futbol katliamıSPOR
3,4
    
Fenerbahçe maçındakifutbolu analiz etmek isterdim. Ancak yaşananlar nedeniyle yine futbol dışı olaylardan söz etmek zorunda kalacağım.
Trabzonlu taraftarların Fenerbahçe'ye sempati ile bakmadıkları malum. Ancak hiçbir şey futbol dışı tepkileri, sahaya kaya dahil olmak üzere yabancı madde atmayı ve maçı oynanamaz hale getirmeyi makul gösteremez.
Hakem maçı tatil etmek için geç kaldı. Kendilerine taraftar denemeyecek bu zavallılar daha maçın başlama düdüğünden itibaren karşılaşmayı oynatmamak için ellerinden gelen her şeyi yaptılar.
İşte futbolcuların sahada oldukları bu zaman diliminde oyuncuların başına her türlü kötü olay gelebilirdi. Hakemin öncelikli görevi sahadaki futbolcuların güvenliğini sağlamaktır, maçı tamamlamak değil. O nedenle karşılaşmanın daha ilk yarıda 54 dakika oynatılması hakemin ayıbıdır.
Şiddet kültürü gittikçe yayılıyor. Toplumsal bir hastalık olan şiddete karşı hiçbir şey yapılamıyor ya da yapılmıyor. Günlük hayatın her alanına işleyen şiddetin yanında tribündeki şiddet belki hafif kalıyor. Ancak daha iki hafta önce Burak Yılmaz'ın Rize'de kör olma tehlikesi atlattığını unutmayalım.
Şiddetin her türlüsü ile etkin mücadele etmek şarttır. Ancak en başta devletin polis aracılığıyla şiddet uyguladığı bir ortamda umutlarımız körelmiyor değil.
Yine de yapılması gereken şiddetle kararlı bir şekilde mücadele etmektir. Tribün şiddeti ise önlenebilecek en kolay şiddettir. Fakat ülkemizdeki geçiştirici önlemlerle sorun bir türlü kökünden hal edilmiyor.

Dilerim bu son olur. Yine de benim çok ümidim yok, ya sizin?

Yumurtlama takibi ile Hamile kalma

hamileliktesti2 450
Ovülasyon; yani yumurtlama dönemi bebek sahibi olmak isteyenler için önemli konuların başında gelmektedir. Birçok kadın bu hesaplama ile hamile kalmaya çalışır. Bu nedenle de doğru- yanlış pek çok farklı bilgi, kimi zaman bu süreci zorlaştırmaktadır.
Memorial Ataşehir Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü'nden Op. Dr. Arzu İlknur Özdemir yumurtlama takibi hakkında bilgi veiyor.
Yumurtlama, belirli bir yaş ve dönemden sonra her kadının yaşadığı bir durumdur. Yumurtlama süreci; yani yumurtlama hamilelik için en uygun günlerdir. Ovülasyon sayısının artırılması ve gebe kalınmasının yükseltilmesi sürecini içermektedir.
11 ve 21'nci günler arası önemli
Adet döngü süresi ortalama 28 gündür. Kadınların %15'inde 28 günde bir regl kanaması görürlerken, %0.5'inde 21 günden daha kısa, %1'inde ise 35 günden daha uzun bir zamanda kanama görülmektedir.
Kadınlarda adet dönemi genelde 24-35 gün arasında değişir. Bazı durumlarda daha da uzun sürebilir. Kadınların büyük çoğunluğu adet döneminin 11 ve 21'nci günleri arasında yumurtlamaktadır.
Yumurtlama günü bünyeye göre farklılık gösterebilir
Pek çok kadın yumurtlama günü hesaplaması konusunda farklı yöntemler kullanmaktadır. Genellikle ovülasyon tahmin kitleri ve bazal vücut ısısı ölçümünden faydalanılır. Bazen regl döneminin ortasında yumurtlama olmasına rağmen, gerçek yumurtlama günü değişebilmektedir. Bu tarihlere yakın günlerde gebelik elde edilme ihtimali daha yüksektir.
Uygun günleri belirlemenin en pratik yolu
Adet döngüsü normal olan kadınlarda yumurtlama, adet kanaması başlamadan yaklaşık 14 gün önce gerçekleşmektedir. Bu, yumurtlama gününü tespit etmenin en pratik yoludur. Bu hesapla adet dönemi 28 gün süren bir kadında yumurtlama adetin 14'üncü günü olur, adet kanamasının başladığı ilk günden sayarak 14'üncü güne denk gelir.
Bu günden 2-3 gün önce başlayarak 1 hafta boyunda 2-3 günde bir cinsel ilişkide bulunmak hamile kalma şansını artıracaktır. Adetleri düzenli olarak 30 gün süren bir kadın adet kanamasının başladığı ilk günden başlayarak 16'ncı gün yumurtlama olacağını hesaplamalıdır. Adet kanamaları düzenli 35 günde bir olan kadınlarda yumurtlama günü yaklaşık olarak 21'nci güne denk gelecektir.
Adet düzensizliği olanlar nasıl hesaplama yapmalı?
Adetleri düzensiz olan kişilerde yumurtlama gününü tahmin etmek daha zordur; ancak her zaman adet kanaması başlamadan ortalama 14 gün önce yumurtlama meydana gelmektedir. Reglinin ikinci döneminin; yani yumurtlama ile adet kanaması arasındaki sürenin 14 gün ve sabit olmaktadır.
Sağlıklı yumurtlama takibi nasıl yapılır?
Yumurta takibi folikül, yumurta hücresini içeren küçük keseciklerdir. Kadın yumurtalıklarında çok sayıda folikül bulunur ve bunlardan her adet döngüsünde bir tanesi büyüyerek çatlar içerisinden yumurta hücresi atılır.
Yumurta ölçümü yumurtalıkta büyüyen folikülün aşama aşama boyutlarının ölçülmesidir. Bu ölçümlerin yapılmasının sebebi folikül çapı belli bir büyüklüğe ulaşınca çatlama zamanını belirlemek, zamanlamalı ilişkiyi programlamayı sağlamaktır. Vajinal ultrason yoluyla folikül büyüklüğü ölçülür. Karından yapılan ultrason yoluyla da ölçüm yapılabilir; ancak transvajinal ultrason kadar net görüntü sağlanamaz. Ultrason işlemi sırasında ağrı olmaz bu basit ve rahat bir uygulamadır.
Yumurtlama belirtileri
• Vajinal (servikal) akıntıda artış olması ve bunun şeffaflaşması yumurtlama olmadan bir kaç gün önce başlamaktadır.
• Yumurtlama ile beraber vücut ısısında artış saptanır. Bu hafif artış genellikle hissedilmez; ama derece ile ölçümde rahatlıkla fark edilir. Özellikle vücut ısısı takibi yapan kadınlar bunu rahatlıkla tespit edebilir. Genellikle yarım derece civarında bir artış olur.
• Bu sürecin öncesi veya sırasında kasık ağrısı şikayeti de görülebilir. Tek taraflı (sadece sağda veya solda) kasık ağrısı genellikle yumurtlamanın olduğu gün hissedilir. Ağrı bazen iki taraflı da olabilir. Bazen büyüyen yumurtaya bağlı ağrı yumurtlama olmadan birkaç gün önce başlar, yumurtlamanın olduğu gün artar ve sonra birden kaybolur. Kimi zaman bu ağrıya hafif vajinal kanama da eşlik edebilir.
• Memede hassasiyet, dolgunluk ve gerginlik en sık belirtilerdir.
• Karında şişkinlik hissi görülebilir.
• Libido artışı genellikle yumurtlama olmadan birkaç gün önce başlar.